Gebelikte Depresyon
Hamilelikte (Gebelikte) Depresyon Nedir?
Gebelik depresyonu anne adaylarının yaklaşık olarak %10’unda görülen ve antepartum depresyon olarak da adlandırılan durumdur. Hamilelikte depresyon genellikle gebeliğin ilk 3-6 ay dönemlerinde gözlemlenir. Anne adayları için sevinç, heyecan ve mutluluk gibi duyguların kaynağı olan gebelik, aynı zamanda korku ve endişe gibi durumlara da sebebiyet verebilmekte, psikolojik bir takım sorunlar ortaya çıkarabilmektedir.
Gebelikte Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında ortaya çıkabilecek belirtiler gebeliğin kendi bulgularıyla karıştırılabilmektedir. Her iki durumda da yorgunluk, halsizlik, fazla uyuma, iştah değişiklikleri, mide bulantısı görülebilir. Bunun haricinde geçmeyen üzüntü hali, konsantrasyon bozuklukları, anksiyete, aşırı sinir hali, unutkanlık, cinsel isteksizlik gibi pek çok farklı belirtileri de olabilmektedir.
Hamilelikte Depresyon Riski
Kadınların östrojen hormonu düzeylerinde değişmeler hamilelikte depresyon riskini arttırır. Eskiden düşünüldüğü gibi gebelik döneminin kadınlarda oluşabilecek psikiyatrik hastalıklara karşı koruyucu bir etkisi yoktur. Daha önceden depresyon geçirmiş olanlar, adet öncesi gerginlik (premenstrüel disforik bozukluk) yaşayanlar, erken yaşta gebe kalanlar, sosyal çevre desteği az olanlar, çok çocuk sahibi olanlar, evliliğinde sorun yaşayanlar, hamilelikle ilgili kararsız fikirleri olanlar hem gebelik hem de doğum sonrası depresyon açısından risk grubunda olabilirler.
Gebelikte Depresyon Ne Gibi Sorunlara Neden Olabilir?
Tedavi edilmediği takdirde hamilelik dönemi depresyon annenin yetersiz beslenmesi ve bebeğin kilo alamaması, intihara meyil, gebelikte preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) ve hipertansiyon, spontan abortus (kendiliğinden düşük) gibi sorunlara yol açabilir. Kötü beslenme doğumsal sorunlara, erken doğum riskinin artmasına neden olabilir. Hamilelikte depresyon tedavi edilmediği durumda doğum sonrası depresyon olarak devam da edebilmektedir.
Gebelikte Depresyon Tedavisi
Anne adayının tedavisi planlanırken sadece anneyi değil anne karnındaki fetüsü de göz önünde bulundurmak şarttır. Öncelikli tercih olarak ilaç tedavisi yerine ilaç dışı müdaheleler düşünülmelidir. Bunun sebeplerinden biri depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) tarafından onaylanmamış olmasıdır. Ayrıca hamilelikten önce depresyon geçiren ve antidepresan kullanan kadınlarda hamilelikte ilacın kesilmesiyle depresyonun tekrar ortaya çıkma olasılığı fazladır. Bu nedenle hamileliğin planlanması ve ilaçlar bitirildikten sonra gerçekleştirilmesi önemlidir.
Hamileliğin ilk 3 haftasında bebekle annenin kan dolaşımı arasında ilişki olmadığından bu dönemde ilaç kullanımı sakıncalı olarak görülmemektedir. Özellikle gebeliğin 1-3 ayı bebekte organ gelişim dönemleri olduğundan ilaç kullanılması sakıncalı kabul edilir.
Şiddetli depresyon vakalarında psikoterapi, diğer vakalarda egzersiz, masaj, akupunktur, omega-3 takviyesi gibi yöntemlere başvurulabilir. Mümkünse ilk 12 hafta ilaçlardan uzak durulmalıdır. Eğer ilaç gerekli olursa da bebeğe zarar vermeyecek ilaçların seçilmesi çok önemlidir.