Kadında hamileliğin gerçekleşmesi için kadındaki yumurtanın erkekten gelen spermle fallop tüplerinde karşılaşması ve döllenmenin gerçekleşmesi gerekmektedir. Tüp ligasyonu, tubal sterilizasyon (kısırlaştırma) gibi isimlerle de adlandırılan tüp bağlatma ameliyatı, sperm ve yumurtanın birleşmesini engellemek için yapılan cerrahi bir işlem ve bir doğum kontrol yöntemidir.
Tüp Bağlatma Ameliyatı Nedir?
Tüplerin bağlanması tıbbi olarak Fallop tüplerinin bağlanması, tüp ligasyonu (Pomeroy usulü tüp ligasyonu) veya halk arasında sıklıkla kordonları bağlanması olarak bilinen operasyondur. Bir rahimden çıkan 2 tane tüp vardır. Bunlar mikro seviyede kanallar içerir ve içerisinden insanı oluşturacak olan hücreler olan sperm ve yumurta hücresi geçmektedir. Bir embiryo oluşturan döllenme bu tüplerde olmaktadır.
İnsanoğlu olarak esasen ilk başta anne karnında bu fallop tüplerde hayata geliyoruz. Sonradan bu tüplerden rahmin içine göç ediyoruz.
Ancak tüp bağlamanın, kordon bağlamanın tıbbi olarak geri dönüşü var. Fakat yine de bunun geri dönüşüm ve tekrar bebek olma olasılığını azalttığını hastanın anlaması önemlidir.
Bu sebeple genel olarak tüplerin bağlanması kalıcı bir doğum yöntemi olarak sınıflandırılır. Bu nedenle sonradan çocuk doğurma isteği ortaya çıktığında tüplerin açılarak durumun normale döndürülmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Tüp bağlatma işlemi yaptırmadan önce bunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Dolayısıyla aile sayımızı tamamlamışsak, beklenen çocuk sayısı tamamlanmışsa, 30 yaşın üzerinde ise aklı melekeleri yerindeyse, etik olarak tüpleri bağlamakta bir sakınca görmüyoruz.
Tüp bağlamanın kadın cinselliği ile vajinal ilişki ile ya da erken menopoza girmekle hiçbir alakası yoktur. Bu konuları etkileyen bir operasyon değildir. Tek olay bebek kendiliğinden olmuyor.
Fakat geri dönüş istenirse tüpleri tekrar açabiliyoruz ve sonrasında bebek olmasını garantiye almak için tüp bebek uygulamaları da yapabiliyoruz. Ancak vurguladığımız gibi gebelik her zaman mümkün olmayabileceğini göze almanız gerekecektir.
Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Nasıl Yapılır?
Peki tüp bağlamayı nasıl yapıyoruz? Tüp bağlama isteğinin ne zaman olduğu önemli bir kriter daha oluyor.
Tüp ligasyonunda çeşitli farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Yapılış şekillerine bakıldığında laparoskopik ve açık ameliyat olarak iki temel şekilde sınıflandırma yapılabilir.
Laparoskopik ameliyat ile karın ve göbek bölgesinde açılan küçük deliklerden girilerek kamera ve gerekli aletlerle yapılabilir. Operasyon yaklaşık 15-20 dakika kadar sürer. Bu yöntemle kesi olmayacağı için iyileşme genelde daha kolaydır, ağrı daha azdır ve durumların çoğunda hastanede yatış gerekli değildir.
Mini laparotomi denilen bir başka teknikte ise tüplerin bağlanması kasıktan açılan 3-5 cm’lik yatay bir kesiden kordonlara ulaşılmasıyla yapılır. Kesi küçüktür ve iyileşme kolaydır. Genellikle hastanede 1 günlük yatmadan sonra hastanın taburcu edilmesi mümkündür. Kilosu fazla olan kadınlarda, daha önceden işlemi engelleyebilecek bir cerrahi operasyon geçirmiş kişilerde ve endometriozis geçmişi olanlarda tercih edilmeyebilir.
Eğer gebelikten hemen sonra tüp bağlama isteği gelirse ve doğum normal olmuşsa rahim henüz göbek civarında olduğu için hemen göbeğin altından minik bir kesi açıp yapıyoruz. Laproskopik bir cerrahi müdahale ile o bölgeden tüpleri bağlıyoruz.
Tüp ligasyonu (bağlanması) etraflarına bir plastik halka geçirilmesi, tüplerin uçlarının çıkarılması, tüpün yakılıp ortasının kesilmesi veya tüp ortasından bir parçanın çıkartılarak kalan uç kısımların bağlanması (Pomeroy usulü tubal ligasyon) şeklinde yapılabilir.
Bu yöntemler doğumdan sonra veya sezaryen doğum esnasında yapılabilmektedir.
Doğum sezeryan olmuşsa son sezeryan sırasında hemen tüpleri bağlıyoruz.
Eğer herhangi başka bir zamanda yani gebelikte alakası olmayan bir zamanda ise tüplerin bağlanması isteği olursa o zaman mutlaka hastanın yeni adet görmüş olmasını istiyoruz. Bunun da sebebi olası bir gebelik olmasın diye bunu talep ediyoruz.
Çünkü hastamız zaten bebek istemiyor. Dolayısıyla adetin hemen bitiminde tüpleri kapalı yöntemle laparaskopi 2 delikten girip hemen tüpleri bağlıyoruz.
Tabi hastalarımız daha sonra hayatın getirileri sebebi ile bu başka bir evlilik olduğunda veya yeniden başka sebeplerle çocuk istediklerinde acaba tüplerimizi tekrar açtırabilir miyiz diye bize ulaşıyorlar geliyorlar.
Tabi ki tüpleri tekrar açabiliyoruz ama şunu da bilmek lazım, başarılı gebelik oranı böyle bir durumda yüzde 50’ler civarına kadar gerileyebiliyor.
Tüpleri açıldıktan sonra gebe kalanların yaklaşık dörtte birinin de dış gebelik olma ihtimali bulunuyor. Çünkü anlattığımız gibi döllenme tüplerde oluyor. Dolayısıyla tüpe bir müdahale yapılmış olduğu için orada döllenmiş olan embriyo rahim içerisine rahat şekilde hareket edemeyebiliyor. Tüpte takılmış kalmış oluyor. O nedenle tüp açtırma operasyonu yapıldıktan sonra hastamıza dış gebelik ihtimalini vurgulamak lazım diye düşünüyorum.
Yine tüplerini bağlatmak hastalar için, tekrar vurgulamak gerekir ki başka hiçbir zararı yok. Yumurtlama normal devam ediyor. Adetler normal devam ediyor.
Amacınız sadece bebek olmamasını sağlamak ise tüp bağlama ameliyatları çok uygun ve güvenli ameliyatlardır.
Tüp Bağlatma İşlemini Kimler Yaptırabilir?
Özellikle ailesini tamamlamış ve bundan sonra çocuk yapmayı düşünmeyen çiftlere tüp bağlatılması yöntemi önerilebilir. Ayrıca olası bir hamilelik durumunda hayati tehlikesi olabilecek ve bu yüzden de hamile kalması kesinlikle istenmeyen kadınlara da uygulanabilir. Daha çok 30 yaşını geçmiş kadınlarda uygulanmaktadır. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere geri dönüşü çok zor olan bir doğum kontrol yöntemidir. Tüplerin tekrar açılması için yapılan “tubal reanastamoz” ameliyatı oldukça güç bir operasyondur.
Peki tüm yönleri ile hangi kişilerde tüp bağlama operasyonu yapıyoruz, hangi şartlara göre operasyona karar veriyoruz? Bu kararı vermek için bir takım kriterlerimiz var.
İlk olarak evlilik söz konusu ise eşin onayının olması daha doğrudur. Yani sadece bayanın onayı ileri de çıkabilecek sorunlar açısından önemlidir. Karı koca birlikte karar vermek çok daha uygundur.
Böyle bir karar içinde eşlerin beklentileri olan çocuk sayısını tamamlamış olmak doğru karar için gerekiyor.
Yine tüp bağlama ameliyatı yapacak hastamızın belli bir yaşın üzerinde olmasını talep ediyoruz. Mümkün olduğunca 30 yaşın altında bu operasyonu yapmamaya çalışıyoruz. Çünkü dünyanın binbir türlü hali var. Bir doktor olarak ne olur, ne olmaz diyerek hastamızı uyarmak istiyorum. Çünkü tüpler bağlandığı zaman hastalarımız bazen çocuk sahibi olmak istediğinde tüp bağlama operasyonunun geri dönüşünde bazı sıkıntıların olması muhtemeldir.
Tüp Bağlatılması Kimler İçin Uygun Değildir?Ailesini tamamlamamış ve çocuk sahibi olmayı düşünenlere, genelde 30 yaşın altındaki kadınlara ve herhangi bir sebeple o anda düşünülmese bile ileride çocuk sahibi olmak isteyebilecek kişilere tüp ligasyonu tavsiye edilmez.
Tüp Bağlamak Kesin Olarak Gebeliği Önler mi?
Bebek olmaması isteniyorsa, gebelik istenmiyorsa tüp bağlama ameliyatları çok başarılı ve gebeliği engelleyici ameliyatlardır.
Normal bir tüp bağlanması operasyonu ile gebelik engellemedeki başarı oranı yüzde 99 olarak hastalarımıza iletmekteyiz. Yine de yüzde bir ihtimal ile tüp bağlama operasyonundan sonra gebelik olabilmektedir. O nedenle en başarılı gibi önleyici yöntemdir. Fakat hasta adetini kaçırırsa bir adet gecikmesi olmuşsa mutlaka yine de bir ihtimal deyip gebelik testi yapmakta fayda vardır.
Tüp Bağlama Ameliyatını Nasıl Yapıyoruz?
Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Operasyonunun Avantajları ve Etkinliği
Tüplerin bağlanmasıyla kadınlarda %100’e yakın bir koruma sağlanabilir. Bu yüzden de uygun bireylerde en avantajlı koruma yöntemlerinden biridir. Başarısız bir işlem riski yaklaşık olarak %0,4’tür. Bunun dışında tüplerin bağlanmasının zararları, yan etkileri yoktur. Doğum kontrolü hemen başlar ve ömür boyunca da sürer. Bu nedenle bireylerin cinsel hayatlarını olumlu yönde etkilemesi mümkündür.
Kadınlarda Tüplerin Bağlanmasının Dezavantajları En büyük dezavantajı geri dönüşünün oldukça zor hatta bazen imkansız olması ve kalıcı bir doğum kontrol yöntemi olmasıdır.
Kadınlarda Tüplerin Bağlanması Operasyonunun Riskleri Nelerdir?
Diğer cerrahi yöntemlerde olduğu gibi enfeksiyon, yakın bölgelerde organ hasarlanması ve anesteziye bağlı olarak bir takım riskler vardır. Ancak dikkatli ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilen bir operasyonda, bu riskler oldukça düşüktür.
Tüp bağlanmasının hastaya hiçbir zararı yoktur. Amaç açıktır. Oda amacımız bebek olmamasını sağlamaktır. Yani kendinden bebek olmuyor. Dolayısıyla bunu normalde biz hastayla konuşurken geri dönüşümsüz bir yöntem olarak kabul edelim diyoruz.
Tüp Bağlatma Yöntemi ve Menopoz
Tüplerin bağlanmasının adet döngüsünü bozabileceğine, erken menopoza sebebiyet verebileceğine ya da cinsel sıkıntılara ve ağrılara sebep olabileceğine dair yanlış bir takım söylentiler bulunmaktadır. Düzgün ve uygun tekniklerle yapılmış bir işlemde, bu olumsuzlukların hiçbirinin görülmesi beklenemez. Bu nedenle bu konularda endişe etmek yersizdir. Tüplerin bağlanması işleminin herhangi bir yan etkisi görülmemektedir.
Tüp Bağlatma Ameliyatı Yapan Doktorlar
Kadınlarda tüplerin bağlanması operasyonunu kesinlikle uzman ve deneyimli bir doktor ekibinin gerçekleştirmesi işlemin sorunsuz gerçekleşmesi ve başarılı olması açısından gereklidir.
Tüp Bağlatma Ameliyatı Fiyatları
Yukarıda da belirtildiği üzere bir takım farklı tekniklerle tüplerin bağlatılması mümkündür. Bu nedenle tüp bağlatma operasyonu fiyatları değişkenlik gösterebilmektedir. Ayrıca ülkemizde herhangi bir şekilde tıbbi uygulamalarda ücret belirtmek mevzuat gereği yasaktır. Detaylı bilgi almak istediğinizde bizi 0 (232) 421 90 50 numaralı telefondan arayabilirsiniz.